Fated to Love You Dizi İnceleme Yazısı
Çağırdım seni sesimi duymadın mı? Yüreğim yüreğine değdi hissetmedin mi? Hemen arkandayım bak, bir adım var aramızda sadece.. Sana o kadar yakınım ki dokunsam değeceğim göz pınarlarında taşmak üzere olan göz yaşlarına.. Az biraz daha dayan sevgili, sana varmama çok az kaldı..
Herkese yeniden merhaba:)
Güncel dizileri takip etmeye çalışırken ister istemez geçmiş yıllarda yayınlanmış dizilere de merak sarıyorum. Bazıları konusu bazıları ise oyuncuları ile dikkatimi çekiyor.
Bu postumda sizlere 2012 yılında yayınlanmış oldukça sürükleyici bir yapım olan'' Rooftop Prince'' adlı şahane bir diziden bahsedeceğim..
Bu diziyi izlemekte geç kalanlardan oldum ne yazık ki. Gerek konusu gerek oyuncuların göz dolduran performansları cidden bu diziyi zamanın ötesine taşımış. Fakat dizinin final kısmını çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Neden beğenmediğimi de bu postun aşağı kısmında daha detaylı yazacağım.
Dizi Hakkında;
2012 yılı yapımı olan bu dizi toplam 20 bölümden oluşmaktadır.
Dizinin senaristi, Lee Hye Myung'dır.
Dizi; 2012 Yılında düzenlenen 7. Seul Uluslararası Drama Ödül töreninde, 2012 yılında 5. Kore Drama Ödül töreninde ve 2012 yılında SBS Drama Ödül töreninde birden fazla kategori de ödül almaya hak kazanmıştır.
Dizinin oyuncuları ise; Park Yoo chun, Han Ji Min, Jeong Yu Mi, Lee Tae Sung, Lee Tae Ri, Choi Woo Shik, Lee Moon Sik, Jung Suk Won'dur.
![]() |
| Ekip💥 |
Dizinin konusu;
Joseon döneminde yaşayan Veliaht Prens Lee Gak'ın eşi aniden ölür. Bu ölümün ardındaki gerçeği açığa çıkarmak için kendine yardımcı olması için 3 kişi seçer. Kendisi ve yardımcıları bir iz peşindeyken gerçekleşen ay tutulması esnasında yaklaşık 300 yıl sonrasına giderler. Park Ha adlı genç bir kadının evinin çatı katında kendileri bulan prens ve arkadaşları bu yeni yere uyum sağlamada bir takım zorluklar yaşayacaktır.
![]() |
| Prens ve Tayfası |
Yong Tae Yong ise Amerikaya gelen kuzeni tarafından saldırıya uğrar. Uğradığı bu saldırı sonucu denize düşer. Kuzeni onu öldü sanıp Kore'ye geri döner. Hiç beklenmedik bir zaman da yeniden ortaya çıkan Tae Yong tüm dengeleri değiştirir.
Park Ha / Hong Bo Young ( Han Ji Min) 9 yaşındayken ailesinden ayrılan Park Ha Amerikada büyümüştür. Güçlü bir karakteri olan Park Ha, uzun zamandır babasından bir iz aramaktadır. Bir gün babasının bulunduğu haberini alır ve Koreye geri döner. Kendisine burada yeniden bir yaşam kuran Park Ha evinde bir gece beliren Prens ve arkadaşlarına modern yaşama uyum sağlama konusunda yardımcı olur.
Hong Bo Yong, Joseon döneminde yaşamış olan veliaht prensesin kız kardeşidir. Oldukça zeki ve entellektüel bir yapıya sahip olan Bo Yong asıl prenses kendisi seçildiği halde kardeşinin onu kıskanması sonucu yüzü yanmıştır. Bo Young hayatını bir peçenin ardında yüzünü gizleyerek yaşamak durumunda kalır.
Hong Se Na / Young Hwa yong ( Jeong Ji Mi) Park Ha'ın üvey kardeşidir ve Park Ha'dan hiç hoşlanmamaktır. Ünlü bir şirketin başkanının asistanlığını yapan Se Na, aynı zamanda başkanın torunu olan Yong Tae Mu ile aşk yaşamaktadır.
Young Hwa Yong, Prens Lee Gak'ın eşidir. Kardeşinin veliaht prenses olmasını kıskanan Hwa Yong, bir komplo kurarak kardeşinin yüzünü yakar ve kendisi veliaht prenses olur.
Yong Tae Mu / Prince Muchang (Lee Tae Sung) Tae Yong'un kuzenidir. Babaannesinin istediği üzere Tae Yong'u Koreye getirmek üzere Amerikaya gider. Burada talihsiz bir olaya karışır.
![]() |
| Se Na ve Tae Mu |
Song Man Bo ( Lee Tae Ri ) 22 yaşındayken alanındaki tüm konularda uzman olan Man Bo gayri meşru bir çocuk olarak dünyaya geldiği için devlet memuru sınavlarına katılamaz. Bir gün Prensin yardımını istemesi üzerine onunla birlikte çalışmaya başlar.
Woo Yong Sool ( Jung Suk Won) annesi öldüren ve kız kardeşine tecavüz eden asilzadeleri öldürmüştür. Bunun üzerime Yong Sool ölüme mahkum edilir. Kılıç ve savunma sanatlarında usta olan Yong Sool'a Prens böyle kılıç kullanmayı neden ve nereden öğrendiğini sorar. Halkı ve ulusu korumak için diye cevap verir. Bunun üzerine beni koruyabilecek misin diye sorduğunda evet cevabını alır, prensin özel koruması olur.
Do Ci San ( Choi Woo Shik) kadınlar ile iyi anlaşan ve erkekler konusunda yetenekli olan Do Ci San, Joseon döneminin en büyük genelevlerin birinde çalışmaktadır. Her yerde kulağı olan Do Ci San'ı prens saraya prensesin cinayeti hakkında konuşulanları öğrenmek için harem ağası olarak atar.
Diziye dair yorumlarım;
Spoiler içermektedir.
![]() |
| Gülümseyin, çekiyorum:) |
Dizinin ilk yirmi dakikası biraz aldatıcı olabilir. Eh bu dizi kesin saçmalar diyecek gibi olacaksın ama dayanın izlemeye devam edin.. Dizinin açılması biraz uzun sürse de modern çağa ışınlandıkları an sınırsız bir komedi ve olayın içine sizde onlar ile birlikte düşeceksin. Buna garanti veriyorum çünkü aynısı başıma geldi. En başta Prens karakterine hayat veren Yoo Chun'u ilk defa bu dizide izledim ve oyunculuğunu çok beğendim. Canlandırdığı karakter'e öyle bir hayat vermiş ki bir dizi karakteri değilde sanki gerçekten yaşayan bir insanı izlermiş gibi izledim Komik olmaya çalışmadan komik olmuş. Özellikle yardımcıları olan muhabbetlere ve onlara oldukça farklı gelen bir dünyaya adapte olma süreçleri cidden çok komikti. Saçlarını kestirdikleri sahneler, eşofmanları, asansör sahneleri cidden çok iyiydi :)
Hikaye Prens Lee Gak'ın eşinin ölümü ile başlıyor. Bu ölümün doğal bir ölüm olmadığını anlayan prens sorumluları bulmak için ant içiyor ve kendine yardımcı olması için yetenekli kişileri etrafına topluyor. Ve sonra olaylar gelişiyor. Tarihi dizide hiç mi entrika olmaz? olmasa şaşarım. Sarayda onun kuyusunu kazmak isteyenler mi dersin yoksa zaman yolculuğu yaptığı dünyada onu yerinden etmeye çalışanları mı? Zeki ve doğru insanların yanında olması ile hepsinin üstesinden kendi usülleri ile gelmeyide başardı canım prensim. Park Ha'nın yardımlarını da unutmamak lazım.
Park Ha ise hayatın acı yüzüyle erken yaşta tanışmış bir karakterdir. Babasının yeniden evlilik yapmasıyla hayatı değişen Park Ha, üvey ablasının kıskançlığı yüzünden yapayalnız bir çocukluk geçirir. Yıllar geçer, ablasıyla yolları yeniden kesişir. Bu sefer önceki hayatındaki gibi iyi niyetli davranmadı allahtan. Ama ablası da tam bir kötülükler kraliçesi. Park Ha'ya yapmadığını bırakmadı resmen dizi boyunca. Bu durumun altında aşağılık kompleksinin yattığını düşünüyorum. Her şeye sahipsin işte ne diye uğraşıp duruyorsun Park Ha ile :( Sinir bozucu bir karakterdi kısaca Se Na karakteri.
![]() |
| Hıh.. |
Park Ha'nın Prens ile kurduğu iletişime, ona bir şeyleri anlatma çabalarına cidden hayran oldum. Çok sabırlıydı. Prensin tüm kabalığına ve küstahlığına rağmen durumu çok iyi idare etti. Prensin dostlarıyla geliştirdiği bağ ve onların adeta bir ablası olması diziyi daha sıcak bir hale getiren detaylar olmuş. Eşofmanlı sahneleri izlerken karnıma gerçekten ağrılar girdi. Kendilerini trafik lambalarını benzetmelerine çok gülsemde onlar adına birazcık üzüldüm:)
Gelelim bu dizinin final kısmına. Hiç beğenmedim. Bariz mutsuz biten bir sonu mutlu gibi bitirmiş olmalarına sinir oldum. Final sahnesinde ne olmuştu?
Prens Lee Gak evliliğinin ardından geçmiş yaşantısına geri döndü. Park Ha öylece bir başına kalakaldı. Tabi prensimiz bu döneme geliş amacını gerçekleştirerek geçmiş hayattaki cinayeti aydınlattı. Suçlular cezalandırıldı. Bu konuda mutlu sona ulaşıldı peki ya Park Ha ve Lee Gak'a ne oldu? İki aşık bir daha asla bir araya gelemedi. Onun yerine Park Ha ve Lee Gak'ın reenkarne geçirmiş hali bir araya geldi. Tabi Tae Yong ile bir araya geldiğinde Lee Gak'ın geçmişinide hatırlıyordu. Lee Gak'ın reenkarnasyon geçirmiş hali olarak karşımıza çıktı. Peki gerçekten karşısındaki adam sevdiği adam mıydı? Kesinlikle aynı adam değildi. Tae Yong ve Lee Gak gerçekten çok farklı iki insandı. Zavallı Lee Gak kim bilir kaç sene Park Ha'nın hasretini çekerek yaşadı ve öldü. Onun adına çok üzücü bir sondu. Park Ha ise belki Tae Yong ile kaldığı yerden devam etti ama içten içe de Lee Gak'ı da çok özledi.. Kısaca bu dizi mutlu sonla bitiyormuş gibi gözükse aslında mutsuz bir sonla sona erdi..
Dizinin artıları;
-Dizinin konusu ilgi çekiciydi ve senaryoda çok fazla aksaklık yoktu.-Park Ha ile Lee Gak'ın çekişme sahnelerine bayıldım. Çok eğlenceli sahnelerdi hepsi özellikle ilk tanıştıkları ve birbirlerini anlamaya çalıştıkları bölümler efsaneydi. En büyük aşklar kavga ile başlar klişesi bir kez daha doğrulandı..
-Olayların çözümünün çok kısa sürede gerçekleşti. Bazı dizilerde bir olay oluyor çözüme ulaşması bölümler alıyor, bu durumu açıkçası sevmiyorum.
-Oyuncuların tutan kimyası dizeye haliyle yansımış. Bir noktada yakın bir arkadaşınızı izler gibi diziyi samimi duygular ile izliyorsunuz.
-Final kısmında eşofmanlarını giymelerini ( nasıl götürdüler onu oraya çözemedim :)) ve omurice yedikleri sahnede hem çok mutlu oldum hem üzüldüm.
Dizinin eksileri;
-Dizide çok fazla entrika ve kötülük vardı. Özellikle Se Na karakterini cidden bir kaşık suda boğasım geldi. Sevgilisi olan Tae Mu'da ondan farklı değildi hani. Geçmiş hayatlarındaki kötülük dolu kalpleride yüzleri gibi reenkarne olmuş.
-Yan roller baş roller kadar ön plandaydı.
-Çok fazla olay vardı. Prensesin katili mi dersin, Park Ha ve Se Na'nın aile kökenlerini yoksa Tae Mu'un şirketin başına geçme planlarımı.. Valla bir noktada hepsi karıştı bende..
-2012 yılında giyim ne kadar kötüymüş öyle :(
Genele baktığımız da severek izledi ve keyifli bir zaman geçirdim bu dizi ile. Eski bir dizi ilgimi çekmez diye düşünmeyin, bir şans verin bu diziye.
Hepinize iyi seyirler dilerim :)
![]() |
Dizinin Fragmanı
Yorumlar
Yorum Gönder